İZMİR FOÇA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

FOÇA´NIN (PHOKAIA) TARİHİ

 

 

Phokaia 12 Ion kentinden biri olup, Ionia'nın en kuzeyinde  yer alır. Phokaia'nın kuruluşu üzerine çok çeşitli görüşler vardır. Antik  yazarlardan Herodot, Strabon ve Şamlı Nikolaos'a göre, Orta Yunanistan'da  Peloponnes Yarımadası'nda yaşayan Phokisliler, Anadolu'ya gelerek  bölgeye  egemen olan Kyme (Aliağa yakınında) kentinin verdiği izin ile Phokaia'yı  kurdular.

 

Phokaia'da daha önce yapılan kazılarda ele geçen en erken  seramikler, İ.Ö. 11. yüzyıla kadar gider; ancak son yıllarda yapılan kazılarda  bulunan İ.Ö. 2. bine ait seramik parçaları, kentin tarihini daha da gerilere  götürmektedir.

 

İ.Ö. 7. yüzyılda Phokaialılar, Miletoslular'la birlikte  Karadeniz ve Akdeniz'e açılarak koloniler kurdular. Mısır'ın Akdeniz  kıyısındaki Naukratis kenti ile önemli ticari ilişkilere girdiler.

 

Böylelikle İ.Ö. 6. yüzyılın ilk yarısında yaptıkları ticaret  ve kurdukları kolonilerle ekonomik refaha ulaştılar. Bu zamanda Athena Tapınağı  ve onun eteğinde yer alan Kybele Açık Hava Tapınağı yapıldı.

 

Kentin çevresi İ.Ö. 590-580 yıllarında, uzunluğu 5 km.yi aşan, Herodotos'un  sözünü ettiği ünlü duvarla çevrildi. Phokaia antik dünyanın en büyük  kentlerinden biri oldu.

 

Phokaia kültürel alandaki önemini daha sonra da sürdürdü.  Son yıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkan Phokaia tiyatrosunun, Anadolu'nun  bilinen en eski tiyatrosu olması şaşırtıcı değildir. Phokaia'lı denizciler, Ion  deniz ticaretinin yayılmasında önemli bir rol oynadılar.  Mısır'daki  Naukratis kenti ile ticaret yaptılar. Milet kenti ile güçlerini birleştirerek,  Çanakkale Boğazı'nda Lampsakos (Lâpseki), Karadeniz kıyısında Amisos (Samsun)  kentlerini kurdular.

 

İ.Ö. 620'lerde İspanya'da Andalusa'daki Tartessos'a kadar  giderek, İ.Ö. 600 yıllarında Güney Fransa'da Massalia (Marsilya), İspanya'da  Emporion (Ampurias), Korsika'da Alalia, Güney İtalya'da Elea (Velia),  Midilli'de Methymna koloni kentlerini oluşturdular.

 

İ.Ö. 7.yüzyılda İran'da Susa'dan başlayan 'Kral Yolu'  Sardes'e kadar geliyor ve burada Phokaia ve Aliağa yakınındaki Kyme'den gelen  bir yolla birleşiyordu. Ephesos'dan başlayan diğer bir yol da Smyrna'dan  geçerek Phokaia'ya ulaşıyor olmalıydı.  İ.Ö. 600'lerde Smyrna'nın Lydia  Kralı Alyattes tarafından yıkılmasından sonra, Hermos (Gediz) Vadisi'nin ticari  egemenliği Phokaia'nın eline geçti. Bu egemenlik Phokaia sikkelerinin  zenginleşmesiyle de belirgindir.

                       

Phokaia İ.Ö. 6. yüzyılın ilk yarısında altın çağını yaşadı.  Bu altın çağ, Perslerin İ.Ö. 546 yılında Sardes'i ele geçirmeleriyle sona erdi.  Birçok Batı Anadolu kenti gibi Phokaia'yı da Persler yıkıp tahrip ettiler.  Phokaialılar'ın çoğu Akdeniz'deki kolonilerine göç ettiler.

 

Phokaia İ.Ö.5. yüzyılda Delos Birliği'nin iki talent vergi  veren bir üyesi olarak bilinir. İ.Ö.412'de başkaldırarak birlikten ayrıldı.

 

Dönemin İonya´sı felsefe, mimarlık ve heykeltraşçılıkta öncü oldu.  Phokaia´lı Telephanes (İ.Ö. 5.yy) Pers saraylarını yapıtları ile donaymış bir  heykeltraştı. Theodoros (İ.Ö. 4.yy) ünlü bir mimardı. İ.Ö. 494 yılındaki  "Lade Deniz Savaşı"nı yöneten komutan Dionysos Phokaia´lıydı. Bu  komutan da ismini mitolojinin en büyük kahramanlarından "Şarap  Tanrısı" Dionysos´tan alıyordu.

                     

Helenistik dönemde Büyük İskender'in Küçük Asya seferiyle,  pek çok Batı Anadolu kentinde olduğu gibi, Phokaia'da da Pers istilası sona  erdi. Kent daha sonra Büyük İskender'in komutanlarından Seleukoslar, Attaloslar  ve Pergamon Krallığı tarafından yönetildi.        

 

Pergamon Krallığı'nın İ.Ö. 133 yılında vasiyet yoluyla Roma  İmparatorluğu'na bağlanmasıyla Phokaia'da aynı yazgıyı paylaştı. Roma döneminde  küçülen kent büyük bir seramik endüstri merkezi oldu.

 

Phokaia Erken Hristiyanlık döneminde Bizans  İmparatorluğu'nun bir piskoposluk merkeziydi.

 

Foça 13.yy.da Türk Beyliklerinden Çaka Bey'in, daha sonrada  Saruhan Beyliğinin yönetimindeydi.15. yüzyılda güçlenen Osmanlı Devleti,  Kaptan-ı Derya Yunus Paşa yönetimindeki Osmanlı Donanması ile 1455 yılında Yeni  Foça'yı ve Foça'yı Osmanlı topraklarına kattı.

 

 

1867'de Foça ve bucağı Yenifoça birleştirilerek Manisa Eyaletine  bağlandı.15 Mayıs 1919'dan 11 Eylül 1922'ye kadar Yunanlıların işgali  altındaydı. Kurtuluş Savaşında 11 Eylül 1922'de Atatürk Foça'ya geldi ve 11  Eylül Foça'nın kurtuluşu olarak kutlanmaya başladı.

Fevzi Paşa Mahallesi Reha Midilli Caddesi No.64 Foça/ İZMİR - 0232 812 11 58

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.